- veriştirmek
- 1) -i,-e бы́стро и мно́го говори́ть
makineli tüfek gibi veriştiriyordu — он строчи́л как из пулемёта
2) говори́ть что попа́ло; отчи́тыватьadamakıllı veriştirdi — он наговори́л с три ко́роба
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
makineli tüfek gibi veriştiriyordu — он строчи́л как из пулемёта
adamakıllı veriştirdi — он наговори́л с три ко́роба
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
veriştirmek — e 1) Çok fazla söylemek 2) İyice çıkışmak, ağzına geleni söylemek Arkadaşına adamakıllı veriştirdi … Çağatay Osmanlı Sözlük
verip veriştirmek — (birine) ağzına geleni söylemek ... bunca yıl yalan okuduk, yalan dinledik / Aklına kim gelirse bağır, ver veriştir. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
veriştirme — is. Veriştirmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
vermek — i, e, ir 1) Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek Okumadığım zaman tavukların bahçesindeyim, yemlerini ben veririm. Ö. Seyfettin 2) Bırakmak veya bağışlamak Hırsımdan bazılarına bedava verdim, alın götürün,… … Çağatay Osmanlı Sözlük